Kapat

HABERLER

Cemal Kaşıkçı Davasına ilişkin Anayasa madde 17 çerçevesinde herhangi bir hak ihlali bulunmadığına ilişkin kararı içermektedir.

Cemal Kaşıkçı Davasına ilişkin Anayasa madde 17 çerçevesinde herhangi bir hak ihlali bulunmadığına ilişkin kararı içermektedir.

Başvurucu, bir yabancı ülke konsolosluğunda gerçekleşen öldürme olayının etkili soruşturulmaması nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin beyanda bulunmakta ve olayın failleri hakkındaki sürecin bütün olarak etkili olmamasının yanında ölümde sorumlulukları olduğu ileri sürülen kişiler hakkında bir kovuşturma yürütülmeye devam edilmediğini öne sürmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı, Konsolosluk dışında gerekli tüm incelemelerini zamanında yaptığını, iddianamede Cemal Kaşıkçı'yı öldürmek üzere görevlendirildiği belirtilen ve aralarında bir adli tıp uzmanı dahi bulunan 15 kişilik ekibin Türkiye'ye gelişini, buradaki hareketlerini tespit ettiğini ifade etmiş; Suudi makamlarının Kaşıkçı'nın Konsolosluktan ayrıldığı açıklaması da böylece inandırıcılığını kaybetmiştir. İddianamede, Suudi yetkililerin Kaşıkçı'nın Konsolosluktan çıktığı yönündeki açıklamalarından dönmek zorunda kalıp olayın gerçekleşme koşulları hakkında çelişkili beyanatlar verdiği belirtilmiştir.  En nihayetinde Cumhuriyet Başsavcılığınca Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan Krallığı üst düzey yetkililerinin azmettirmesi sonucunda tasarlanarak ve canavarca bir hisle veya eziyet çektirilerek öldürüldüğü sonucuna varıldığı belirtilerek şüpheliler hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da içeren birtakım cezalar verilmesi istenmiştir.
Başvurucunun şikâyetine konu ettiği Konsoloslukta yapılamayan incelemeler ile ilgili Türk makamlarına izafe edilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmıştır. Olayın kesinlikle bir cinayet olduğunun hemen ve kısa sürede ortaya çıkmadığı gözetildiğinde bu konudaki sorumluluğun Suudi makamlarında olduğu ifade edilmiş, soruşturmanın veya kovuşturmanın kaçınılmaz şekilde birden çok devleti ilgilendirmesi hâlinde ilgili devletlerin etkili şekilde iş birliğinde bulunmak, böylece etkili soruşturmaya veya kovuşturmaya olanak sağlamak, soruşturmanın ve kovuşturmanın yürütülmesi için gerekli olan bütün makul tedbirleri almak durumunda olduğu belirtilmiştir. Ancak Suudi makamlarının adli iş birliğine yanaşmaması sebebiyle yine bazı bilgilerin Riyad Büyükelçiliği görevlilerinin davanın duruşmalarını izlemesiyle elde edildiği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi başvuruyu bir bütün olarak ele almış ve Türk adli makamlarının etkili bir uluslararası iş birliğine ve etkili ceza muhakemesi yürütülmesi için gerekli bütün makul tedbirleri almaya ilişkin yaşam hakkı kapsamındaki anayasal yükümlülüklerini yerine getirdiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle her ne kadar Yaşam hakkı kapsamında etkili ceza soruşturması yürütülmesi yükümlülüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olsa da Anayasa’nın 17. Maddesi bünyesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili ceza soruşturması yürütülmesine ilişkin usul boyutunun ihlal edilmediğine karar vermiştir. Bu karar oy birliği ile verilmiştir. 
Başvuru Numarası: 2022/53952
Karar Tarihi 10.05.2023
R.G. Tarih ve Sayı: 25.10.2023-32350
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/10/20231025.pdf 

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23