Kapat

HABERLER

Sendika kurucusu olabilme şartlarına sahip olduğuna ilişkin olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu gerekçesiyle başvurucunun idari para cezası ile cezalandırılmasının suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiği iddiasına ilişkin Zekai SAĞRA başvurusudur.

Sendika kurucusu olabilme şartlarına sahip olduğuna ilişkin olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu gerekçesiyle başvurucunun idari para cezası ile cezalandırılmasının suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiği iddiasına ilişkin Zekai SAĞRA başvurusudur.

Başvurucu 2004 yılında Tüm Üretici Köylüleri Sendikası (TÜM KÖY SEN) isimli bir örgütlenmenin kurucuları arasında yer almıştır. Bahsi geçen örgütlenmenin sendika olarak resmî kuruluş işlemlerinin tamamlanması için 15/6/2004 tarihinde Ankara Valiliğine başvuruda bulunulmuştur. Valilik, Anayasa'nın 51. maddesi ile 5/5/1983 tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nda üretici köylüler adında iş kolu düzenlemesi bulunmadığını ve TÜM KÖY SEN sendikal faaliyette bulunamayacağını belirterek 20/3/2009 tarihinde TÜM KÖY SEN'in kapatılması talebiyle dava açmıştır. Ankara 15. İş Mahkemesi 30/6/2010 tarihinde TÜM KÖY SEN'in kapatılması talepli davanın reddine karar vermiştir. Mahkeme; gerek Anayasa'da gerek 2821 sayılı Kanun'da tarım, orman ve hayvancılık işi yapan çiftçilerin sendika kurmasına yasal bir engel bulunmadığını, bundan dolayı bu işi yapan kişilerin istedikleri kuruluşları kurma ve kurdukları örgüte sendika adını verme haklarının olduğunu belirtmiştir.  İlk derece mahkemesinin kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından 30/12/2010 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. Başvurucu 3/8/2017 tarihinde Ankara 15. İş Mahkemesinin bahsi geçen 30/6/2010 tarihli kararına dayanarak sendikanın resmî kuruluş işlemlerinin yapılması talebiyle Valiliğe başvurmuştur. Ancak TÜM KÖY SEN kurucularının -iki kişi hariç- fiilen çalışmadığının tespit edilmesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 6356 sayılı Kanun'un 78. maddesi kapsamında sendika kurucusu olabilme şartlarına sahip olduğuna dair gerçeğe aykırı beyanda bulunanlarla ilgili olarak idari yaptırım cezası verileceğinden bahisle idari para  cezası vermiştir. Bşvurucu cezanın iptali için Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğine başvursa da talebi reddedilmiştir. Başvurucu, başvurusunda; kurucusu olduğu sendikanın yargı kararlarıyla tüzel kişilik kazandığını, TÜM KÖY SEN kurucularının üretici köylü olmaları, kişi ya da aile olarak kendilerine ait olan ya da kiraladıkları tarım toprağında üretim yapmalarının yeterli sayılması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu; işçi sendikalarından farklı olarak köylü sendikalarında fiilen bir işte çalışma belgesinin istenmemesi gerektiğini, bu durumun 6356 sayılı Kanun'a muhalefet anlamına gelmeyeceğini savunmuştur. Dikkat edilmesi gereken husus, başvurucunun kurucusu olduğu örgütlenmenin sendika olarak faaliyette bulunup bulunamayacağının ve başvurucunun bu örgütlenmenin kurucusu olup olamayacağının daha önce dava konusu yapılmış olmasıdır. Başvurucu bir yargı kararına dayanarak sendikanın resmî kuruluş işlemlerinin yapılması talebiyle idareye başvurmuş ve akabinde hakkında idari para cezası uygulanmıştır. Sonuç itibariyle 356 sayılı Kanun'un 78. maddesinde yer alan "sendikalar için kurucu olabilme şartlarına sahip olduğuna ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunma" hükmü dayanak alınarak verilen cezanın başvurucu tarafından öngörülemez olduğuna ve somut olayda Anayasa'nın 38. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Başvuru numarası: 2018/9222
Karar tarihi: 12/7/2023
Link:https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/11/20231102-11.pdf 

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23