Kapat

HABERLER

Ceza İnfaz Kurumunda Hükümlü Olarak Bulunan Başvurucunun Odasında Yapılan Aramada Ele Geçen Dokümanların İçeriği Nedeniyle Disiplin Cezasıyla Cezalandırılmasının İfade Özgürlüğünü İhlal Ettiğine İlişkin Karar

Ceza İnfaz Kurumunda Hükümlü Olarak Bulunan Başvurucunun Odasında Yapılan Aramada Ele Geçen Dokümanların İçeriği Nedeniyle Disiplin Cezasıyla Cezalandırılmasının İfade Özgürlüğünü İhlal Ettiğine İlişkin Karar

Başvurucunun odasında yapılan arama sonucunda başvurucuya ait olan iki kitap ile yirmi bir fotoğraf ele geçirilmiştir. Kitaplar ve fotoğraflara ilişkin yapılan inceleme sonucunda başvurucu hakkında bir disiplin soruşturması başlatılmıştır. Disiplin soruşturması sonucunda suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapma veya yaptırma eylemini gerçekleştirdiği gerekçesiyle başvurucu hakkında 11 gün hücreye koyma cezası verilmiş olup dokümanların genel olarak PKK terör örgütünü öven, örgüt üyelerini eğitici ve örgüte yönelmeyi teşvik edici ifadeler içerdiğini, bu nedenlerle başvurucunun anılan disiplin eylemini işlediğinin sabit olduğunu açıklanmıştır. Bunun üzerine Elazığ İnfaz Hakimliğine şikayette bulunan başvurucunun şikayeti disiplin kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Bunun üzerine, Ağır Ceza Mahkemesine itiraz kanun yoluna başvuran başvurucunun itiraz talebi de aynı gerekçeyle reddedilmiştir. İfade özgürlüğü kapsamında kalan dokümanlardan dolayı kendisine ceza verildiğini iddia eden başvurucu bu gerekçeyle bireysel başvuru yoluna başvurmuştur. 
 Disiplin suç ve cezaları yönünden genel hüküm niteliğinde olan 5275 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca, kanun kapsamındaki bir disiplin suçunun oluşabilmesi ve cezasının uygulanabilmesi için sadece her bir disiplin suçu yönünden belirlenen özel hükümdeki şartların gerçekleşmesi yeterli olmayıp ayrıca 37. maddedeki şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. 5275 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre ceza infaz kurumunda düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, tüzük, yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlal ettiğinde eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre hükümlü hakkında kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanacaktır. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumunda yapılacak bir eylemin 5275 sayılı Kanun’un 39. ile 44. maddeleri arasında öngörülen disiplin suçunu oluşturduğu açık olsa dahi bu durumun disiplin cezası verilmesi için tek başına yeterli olmayacağını, eylemin ceza infaz kurumundaki güvenliği veya disiplini bozacak ya da düzenli yaşamın sürdürülmesini önleyecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini kabul etmiştir.
 İdarenin kararında bir tek cümleye yer verilmiş olup söz konusu cümlenin neden suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapma kapsamında ve ne gerekçeyle kaldığı noktasında bir değerlendirme yapılmadığı, derece mahkemelerinin de bu noktada herhangi bir açıklama yapmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan iki kitaptan ve yirmi bir fotoğraftan oluştuğu anlaşılan, disiplin cezasına konu olan dokümanın tek bir cümlesinden yola çıkılarak suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapma eyleminde kullanılan bir malzeme olarak değerlendirilmesinin oldukça güç olduğu da belirtilmelidir.  Somut olayda idare ve derece mahkemeleri, başvurucunun eylemi nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığını ilgili ve yeterli bir gerekçeyle gösterememiştir. Bu nedenle başvurucunun ifade özgürlüğüne 11 gün hücreye koyma cezası vermek suretiyle yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olduğunun gösterilemediği değerlendirilmiştir, anıln bu gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin karar verilmiştir.
Başvuru Numarası: 2019/22870
Karar Tarihi: 18.10.2023
Link: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/02/20240209-4.pdf

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23