Başvurucu, kamu görevlisi olarak çalıştığı Adıyaman Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünde iş ve meslek danışmanı olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda Büro Emekçileri Sendikası üyesi ve işyeri temsilcisidir. 2015 yılında yaşanan sokağa çıkma yasaklarını protesto etmek amacıyla sendikalarının çağrısı üzerine bir basın açıklamasına katılmış ve burada çeşitli sloganlar atmıştır. Bunlar arasında "Katil IŞİD, İş Birlikçi AKP" gibi sloganlar da bulunmaktadır. Bu sloganlar nedeniyle başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmış ve Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince ceza verilmiştir. Başvurucu, disiplin cezasının iptali için idare mahkemesine başvurmuş ancak talebi reddedilmiştir. Mahkeme, başvurucunun eyleminin sendikal faaliyet kapsamında olmadığını ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını belirtmiştir. İstinaf yoluyla da aynı karar onanmıştır. Başvurucu bu kararın ardından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun kamu görevlisi sıfatıyla katıldığı basın açıklamasında attığı sloganlarla doğrudan bir partiyi terör örgütüyle ilişkilendirerek kamu görevlisi hakkında disiplin cezasına hükmedilmesini gerektirecek davranışlardan kaçınma yükümlülüğünün gereklerine aykırı davrandığı ve bu itibarla uygulanan disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği sonucuna ulaşmıştır. Somut olayda ise başvurucunun mevcut müdahale seçenekleri arasından eyleminin ağırlığına karşılık gelen disiplin cezası uyarınca cezalandırıldığı görüldüğünden müdahalenin orantısız olmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu ve Anayasa'nın 26. maddesinin ihlal edilmediğine karar verilmiştir.
Başvuru Numarası: 2018/21298
Karar Tarihi: 16/11/2023
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/02/20240220.pdf