Kapat

HABERLER

İşçi ve işveren arasındaki güven ilişkisinin sarsılmasına neden olan olay ve olgulara dair yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.

İşçi ve işveren arasındaki güven ilişkisinin sarsılmasına neden olan olay ve olgulara dair yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.

Başvurucu bir şirket nezdinde piyasa işletim uzman yardımcısı olarak görev yapmakta iken başvurucunun hizmetine ihtiyaç duyulmadığı hususunu gerekçe gösterilerek iş akdi feshedilmiştir. Başvurucu feshin geçersizliğinin tespit edilmesi ve işe iadesine karar verilmesi talepleriyle şirket aleyhine dava açmış, davalı şirket açılan davaya karşı başvurucunun FETÖ/PDY ile bağlantılı olması nedeniyle hizmetine ihtiyaç duyulmadığından iş akdinin feshedildiği ve bu nednele iş akdi feshedilen işçiler aleyhine Cumhuriyet Başsavcılığına ihabarda bulunulduğunu ifade etmiş yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Başvurucu gerekçeli karara karşı istinaf talebinde bulunmuş İstanbul BAM yerel mahkeme kararını kaldırarak, davanın kabulü ile başvurcunun işe iadesine hükmetmiştir. Savcılık ise yürüttüğü soruşturama neticesinde KYOK kararı vermiştir. İşveren Şirket BAM kararına karşı temyiz talebinde bulunmuş Yargıtay 9.Hukuk Dairesi yapmış olduğu inceleme neticesinde her ne kadar ceza soruşturması neticesinde KYOK kararı verilmiş olsa da davacının FETÖ/PDY ile ilgi, iltisak ya da irtibatı bulunduğu konusunda işveren açısından şüphe feshi gerektirir yeterli delil olduğundan bahisle gerekçeli kararın bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın kesin olmak üzere reddine hükmetmiştir. Başvurucu feshin geçersiz olduğu işveren ve mahkemeler tarafından örgüt ile iltisaklı olduğunu gösterir somut bir delilin ortaya konulmadığını iddia ve itirazların incelenmediği, yeterli araştırmanın yapılmadığını belirterek adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürerek mahkemeye başvurmuştur.
AYM adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı yönünden yapmış olduğu incelemede; kararların gerekçeli olması, davanın taraflarının mahkeme kararına dayandığını öğrenerek mahkemelere ve genel olarak yargıya güven duymalarını sağladığı gibi tarafların kanun yoluna etkili başvuru yapmalarını mümkün hale getiren en önemli faktörlerdendir. Somut olay bakımından inceleme yapıldığından şüphe feshin mahiyeti gereği ispatı beklenmese de şüphenin işçinin kişiliğinden kaynaklanması bunun da ciddi önemli ve somut nitelikte objektif olay ve vakıalar ile desteklenmesi gerekmektedir. Somut olayda başvurucu hakkında işvereni şüphe feshine götüren eğitim kaydının bulunduğu belirtilmiş fesih için yeterli şüphenin oluştuğunu ifade etmiştir. Buna mukabil gerekçeli kararında eğitim kaydından kastın ne olduğu, başvurucunun örgüt ile irtibatının eğitim kaydı tespiti ile nasıl bağdaştırıldığı hususlarında herhangi bir değerlendirmeye yer vermemiştir. Derece mahkemelerinden beklenen; başvurucu ile FET/PDY arasındaki bağlantıyı gösteren somut, kişisel ve güncel sebepleri gerekçeli kararda güncel bir şekilde ortaya koyması, kendisini davanın reddi sonucuna götüren sebepleri net bir şekilde karara yansıtmasıdır. Dolayısıyla gerekçeli kararda, işveren yönünden başvurucu ile aralarındaki güven ilişkisinin sarsılmasına neden olan olay ve olgulara dair yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, başvurucunun yargılamanın esasına tesir eder nitelikte iddia ve itirazlarının incelenmediği, bu iddiaların karşılanmadığı görülmüştür. Bu nedenle yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Başvuru Numarası:2019/793
Karar Tarihi:21.12.2022
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/04/20230404-7.pdf

Göztepe Sokak No: 11 06080 Hamamönü / Ankara

Telefon : 0 (312) 312 61 06
Faks : 0 (312) 428 10 23

Hafta İçi 09:00 - 18:00